KPSS ile Memurluk ve Merkezi Atama Hayal mi Oluyor?
Memur olmanın giderek zorlaştığı ülkemizde KPSS'ye hazırlanarak çalışmakta artık tek başına yeterli olmamaya başladı.İşsizliğin arttığı ve üniversite mezunlarının bile iş bulmakta zorlandığı bir dönemde memurluk en cazibeli meslek halini aldı.
Memur olmanın giderek zorlaştığı ülkemizde KPSS'ye hazırlanarak çalışmakta artık tek başına yeterli olmamaya başladı.
İşsizliğin arttığı ve üniversite mezunlarının bile iş bulmakta zorlandığı bir dönemde memurluk en cazibeli meslek halini aldı. 2000'li yılların başında pek çok kişinin burun kıvırdığı memur olup kamuda çalışma olgusu bugünlerde iş arayan neredeyse herkesin amacı haline dönüştü.
Özel sektörde daha zor şartlar altında çokta yüksek olmayan maddi imkanlarla çalışma koşulları gençlerin düşüncelerinde büyük değişiklikleri yol açtı. Kamuda çalışma saatlerinin düzeni, hafta sonlarının ve resmi tatillerin avantajı ayrıca özel sektörde birçok alana göre daha fazla maaş imkanı memurluğa bakış açısını 180 derece değiştirdi. Atanmak için milyonlarca adayın yarıştığı Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) , üniversite sınavlarını bile geride bırakan bir hedef haline geldi. Kimilerinin 1-2 yıl sadece kendilerini bu sınava endeksleyerek çalıştığı bir ortamda memur olmanın ne kadar önemli olduğu zaman geçtikçe daha çok ortaya çıktı.
Şeffaf ve adil bir şekilde iyi olanın ve çalışanın öne çıktığı bir sınav maalesef FETÖ/PDY mensuplarının organize hırsızlıkları nedeniyle geçmiş yıllarda yapılan sınavlara gölge düşürdü; ancak sınavın doğru dürüst bir şekilde güvenli olarak uygulanması halinde hiçbir tartışmaya neden olmayacağıda bir gerçektir.
KPSS ile puan üstünlüğüne göre yapılan merkezi atamalara ayrılan kontenjanların 2015'ten itibaren ciddi sayıda azalması sınavlara hazırlanan ve umudunu merkezi atama kadrolarına bağlayanların beklentilerini boşa çıkarmaktadır. Üstelik bu duruma 2017 yılı bütçesine göre kadrolu personel alım sayısının 2017'de 5 bin kişi alınacağının eklenmesi merkezi atama ile memur olmanın artık bir hayale dönüştüğünü gösteriyor. Kamu kurumlarına alınacak personellerin daha çok sözleşmeli statüde istihdam edileceği ve bu alımlarda sözlü sınavlarında uygulanacağı haberleri 15 Temmuz'da yaşanan hain darbe girişiminden sonra personel alımlarında torpilin veya bilgisi olmasa bile adamı olan kişinin yerine liyakatın öne çıkması gerektiği açıkça gözler önüne sermiştir.
Hal böyleyken kamuda liyakatın tam tanımı olan merkezi atamalarda kadroların iyice düşürülmesi, sözlü sınavla personel alımlarının 2017'de giderek yaygınlaştırılacağına yönelik açıklamalar adaletin ve gerçekçi yaklaşımların yine başka bir bahara kalacağını gösteriyor. Kadrolaşmanın ve bugün FETÖ'de yaşanan dramların yeniden olmaması için KPSS puanına göre üstünlüğün baz alındığı merkezi atamaların unutturulmaması için çeşitli makamlarda sorumluluğu olanların vicdanına göre hareket etmesi yarınlarımızın daha mutlu ve huzurlu geçmesine büyük katkı sağlayacaktır.
Bakmadan Geçme





