MHP'li Arzu Erdem İle Görüştük

Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Arzu Erdem ile kamupersoneli.net olarak TBMM'de bir röportaj yaptık.

Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul Milletvekili Arzu Erdem ile kamupersoneli.net olarak TBMM'de bir röportaj yaptık. Gerçekleştirdiğimiz röportajda Arzu Erdem'e adayların mağdur oldukları konular hakkında sorular sorduk. İşte adayların mağdur olduğu konular ve Arzu Erdem'in cevapları:

POMEM - PÖH ALIMLARI - YAŞ ŞARTI

Serhat KARAMAN:

Sayın Vekilim öncelikle bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Adayların çok büyük bir beklentisi vardı. Şöyle bir sıkıntı var; 2016 KPSS'ye 6 milyon aday katıldı, alım yapılmıyor. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü ile görüştüm. 2018 KPSS'den sonra alım yapacağız dendi. Adayların çok büyük beklentileri var. İlk olarak şunu sormak istiyorum; Alparslan Türkeş, MHP Kurucu Genel Başkanının 21. ölüm yıldönümüydü. Bu konu ile ilgili neler söyleyeceksiniz?

Arzu ERDEM:

Binler geldi, on binler geldi Başbuğumuzun anma törenine. Her sene yaptığımız gibi bugün de ülkemiz muhtelif yerlerinden yurtdışından kendi ülküdaşlarımız, ülke davasına inanmış ülke ilkelerini benimsemiş olan tüm kardeşlerimiz, abilerimiz, ablalarımız oradaydı. Mekanı nur olsun. Nur içinde yatsın diyoruz. Bize açtığı yolda bizler de ilerlemeye gayret ediyoruz. Bizler ülküleri ve ilkeleri ve bu bayrağı dalgalandırmaya gayret ediyoruz. Rabbim üç hilal sevdasından, başbuğumuzun izinden ayrılmama noktasında hepimize güç kuvvet versin. Diyorum ki: düşünün ki siz bir sevdaya tutulmuşsunuz ve bu sevda üç hilal. Sandığa gidiyorsunuz, başka partilerin amblemleri var. Üç hilale sevdalanmış bir kişi asla ve asla başka bir yere mührünü vuramaz. Bozkurt'u yapan bir çocuk bir daha başka bir işaret yapamaz. Rabbim o anlamda hepimize güç kuvvet versin, birliğimiz daim eylesin. Kurucu Genel Başkanımız Cennet mekan Başbuğumuzu da rahmetle minnetle anıyorum.

Serhat KARAMAN:

Vekilim sizin haberlerinizi yapmıştık. POMEM ve PÖH alımları var. Burada birçok mağdur var 30 yaş şartı ile ilgili. 30 yaşın da dahil edilmesi hakkında talep var. Teknik bir ibare var 31 Aralık ve 1 Ocak. Adayların bize talebi şu sayın Vekilimize iletin; 31 Aralık değil de en azından yaş şartı büyütülemiyor olsa bile bu 1 Ocak yapılamaz mı? Bu konu ile ilgili bir girişimde bulunulabilir mi?

Arzu ERDEM:

PÖH'le ilgili POMEM ile ilgili biliyorsunuz çalışmalarımı yürütüyorum. Bu konu ile ilgili lise mezuniyeti şartının getirilmesine vesile oldum, çok şükür. Bu şarttan sonra kadın alımı yoktu kadın alımı ile alakalı İçişleri Bakanının da bu anlamda olumlu yaklaşımı ile birlikte kadın alımı yapılması yönünde onayı çıkardık. Yaşın esnetilmesi PÖH ve POMEM'de, POMEM'de çok fazla sıkıntı olarak önümüzde durmuyor ama düzenlemenin içeriğinde bir çelişki var aslında. Çelişkiye baktığımızda tam olarak 28 yaşı doldurmuş diyor, bir taraftan esasen hesap yaptığımızda bizim arkadaşlarımız 27 yaştakiler bile teknik maddesel olarak orada tarih belirtilmiş olmasından dolayı istifade edemiyor. Biz sayın İçişleri Bakanına bu konuyla ilgili önergemizi yönlendirdik. Hem kanun teklifi olarak verdik, hem de soru önergesi olarak verdik. Umarım o konuyla ilgili POMEM'de de yürüttüğümüz konu ile ilgili sizde biliyorsunuz ki ön lisans mezunlarımızın alımı yoktu ön lisans mezunu alımı yapıldı. Bu bizim mücadelemizdi yine aynı şekilde. Ardından KPSS'de puanın biraz düşürülmesi ön lisans mezunlarımızla ilgili ve yaşın esnetilmesi hem POMEM'de hem de PÖH'te mücadelemiz bir sadece o kaldı.

Bir de hepatit konusu kaldı. Hepatit konusunda da Allah nasip ederse önümüzdeki günlerde sonuç alacağımızı düşünüyoruz. Bu konu ile ilgili mücadelemiz sürüyor. Yine yaş şartının esnetilmesi veya sizin söylediğiniz gibi 1 Ocak'a çekilmesi yönünde de bizim bir tavsiyemiz ve soru önergemiz var. Buna da cevap bekliyoruz. Her platformda sizde biliyorsunuz bunu tazeleyerek tekrar gündeme taşıyoruz. Ben burada hep şunu söyledim, dedim ki; vatan aşkının cinsiyeti olmaz vatan aşkı öyle bir aşktır ki yaşı da olmaz. Cepheye gidecek olsa bugün insanlar inanın 60 yaşında Ahmet amca da gidecek, Ayşe nine de gidecek ve yine aynı zamanda fetihler yapmış kardeşlerimiz de 20 yaş ta gidecek 25 yaş ta gidecek. Orada yaşın büyütülmesi özellikle esnetilmesi yaş şartının esnetilmesi hakkında ısrarımız sürüyor. Biz o kardeşlerimizle beraber, size de teşekkür ediyorum. Sizin kendi açınızdan yapmış olduğunuz görev dolayısıyla çok destek veriyorsunuz onlara onlar da aynı şekilde sosyal medya platformu ve mecliste yaptıkları çalışmalarla bize destek oluyorlar. Bir sonuç alacağız Allah'ın izniyle.

Serhat Karaman:

Sayın Vekilim hem alım az hem de kamuya personel alımlarında bir 35 yaş şartı mağduriyeti var. Siz de bunu çok kez dile getirdiniz. 35 yaşındaki ve üstü insanlar bize ulaşıyor. Diyorlar ki; biz ne yapalım? Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Kamuya alımlarda yaş şartı olmalı mı?

Arzu ERDEM:

Aslında orada şöyle bir sıkıntı var. Kamuya alımlarla ilgili, alımlar yeteri kadar yapılmadığı için kamuya alım dışı bırakılan çok insan var. Şimdi şöyle düşünün; kim istemez ki 35 yaşından önce kamuya girsin. Diyelim ki kadrolu öğretmen olarak atanamıyor, atanamadığı için sözleşmeli öğretmenlik veya ücretli öğretmenlik mesleğini seçmek zorunda bırakılıyor. Dönüyorsunuz bakıyorsunuz, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlikte bir sıkıntı var. Ama öğretmenlerimizin tamamı atanmış öğretmen olsa o zaman ne sözleşmeli de ne ücretli de bir sorun çıkmayacak karşımıza. İnsanlar kamuya atanamadıkları için yaş ilerliyor ama hala atanmıyorlar bu kez de yaş şartı ile karşılaşıyorlar. Aynı şekilde KPSS'de de öyle. Diyorlar ki 2016 KPSS'den alım yapacağız diyorlar. Sonra bir bakıyorsunuz alım yaptığı zaman aradaki 2 sene dolmuş oluyor. O açıdan aslında bir şeyleri yaparken arkasını önünü berisini ve planlamasını çok iyi yapmak gerekiyor. Ben kamuda alımın birinci esasın liyakat olması gerektiğine ve sınavda başarısı varsa yani şöyle düşünün; emeklilik yaşının 60 olduğu bir ülkedeyiz biz. 35 büyük müdür kamuya alım için, sınır mıdır? Bence değildir. Onun için orada kamuya personel alımına yaş şartından ziyade liyakat, göreve yeterlilik ve sınavlarda başarı göz önünde bulundurulması gerekiyor. O açıdan bunun da mücadelesini sürdürüyoruz. Biz inandığımız her şeyin mücadelesini sürdürüyoruz ve sürdürmeye de devam edeceğiz.

MÜLAKAT VE ÖĞRETMEN ATAMASI

Serhat KARAMAN:

En büyük mağduriyetlerden biri de mülakat. Mülakat  konusu da çok sorulanlar arasında. Hiç olmasın diyen de var, madem yapılıyor en azından kamera koyulmasını isteyen de var. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Hem bunu soruyum hem de öğretmen atamaları dediniz, 2017 KPSS 20 bin alım yapılıyor. 5 bin ücretli ise onaylandı, alınacak. Siz bu konuyla ilgili görüşmüştünüz, konuşmuştunuz. Ek öğretmen ataması bekliyor musunuz?

Arzu ERDEM:

Mülakat kısmına geleyim. Mülakatla ilgili bizim kanun teklifimiz var. Kanun teklifinde dedik ki; mülakat ya kaldırılmalı hadi kaldırılmıyorsa düşünün ki ben mülakata girdim ve haksızlığa uğradığımı düşünüyorum peki nereye sığınacağım? Türk adaletine sığınacağım. Türk adaletine gidip müracaatta bulunduğumda diyorlar ki; mülakatta haksızlığa uğradın ama kanıt? Hiç bir belge yok, hiç bir oraya ibraz edecek bir şey olmadığı için takipsizlik kararı çıkıyor. Ne olması gerekiyor? Madem kaldırmıyorsunuz mülakatı, insanların vebaline girmeyin ve bunu defalarca kürsüden dile getirdim ben. Mülakat vebaldir. Bir kamera kaydı alalım. Ülkemiz arşivleri o kadar kuvvetli ki. Mülakatla ilgili dedik ki; kayıtlar 5 sene saklansın haksızlığa uğradığını düşünen kişi Türk adaletine sığında veya geriye dönüp bir bakmak gerektiğinde o zaman ne yapılabilir? Bir belgeli delil olarak önümüzde durur bu. Hala kanun teklifimiz duruyor. Kesinlikle ben buradan sizin vasıtanızla da duyurmak istiyorum. Bana göre mülakat vebal. Mülakatla hiç elenmemesi gereken insanlar elenebiliyor. Bunlarla karşılaştık. Mağdurlar fazla. Ben hep şunu söylüyorum; Bir yerlerden ses çıkıyorsa ya nazdandır ya acıdandır. Bu insanlar naz etmediğine göre hakikaten dertleri var bunun mutlaka çözülmesi gerekiyor. Her bir seçilmişin görevi vatanına milletine hizmet etmektir. İhanet etmek değil. Bu devletin öz evladı kim? İşte bahsettiğimiz kitlelerin tamamı. Biz bunlarla birlikte üzerimize düşeni yapmazsak hem bu dünyada hem öbür dünyada hesabını veremeyiz.

Gelelim öğretmenlerin atanması konusuna. Malum bakanlığa bir soru önergesi verdik bazı açıklamalar geldi bize. 460 bin atanamayan öğretmenimiz var. 120 bin öğretmene ülkemizin ihtiyacı var. Bu da Bakanlığın kendi verisi. 120 bin ihtiyaç varken, ben evlatlarımı kime emanet ediyorum? Öğretmenlerimize emanet ediyorum. Her biri bizim kutsalımız. Her biri bizim başımızın tacıdır. Peki biz öğretmenlerimizle ilgili, Bakanlığın resmi verisi olarak önümüze düşen açıklama olarak 120 bin öğretmen açığı varken 20 bin öğretmen ataması arasında aritmetik olarak ben hiç bir yaklaşım göremiyorum. Hani 100 bine karşılık 80 bin dersiniz ve 20 bin de gelecek ama 100 bine karşılık 20 bin olunca insan umutsuzluğa düşüyor. Ama ne yaptık; mücadele ettik, bildiğini gibi 5 bin ilave çıkarttırdık. Yine engelli öğretmenlerimizle ilgili son müjde geldi biliyorsunuz. O konuda da mücadeleyi biz yürüttük. Engelli öğretmenlerimiz ve engelli personel alımı ile ilgili çok ciddi bir sayı açıklandı. Duygularımızın samimi olması gerekiyor. Yasama faaliyetlerini yürüten arkadaşların tamamının onların sorunlarını gidermesi gerekiyor. Bugün o konu ile ilgili ben aldığımız yol ve Çalışma Bakanının da atmış olduğu adımları çok olumlu buluyorum. Buradan da engellilerimizin tamamına aslında onlarda hiç engel olmadığını engelin bizlerde olduğunu bizim kalbimizde yüreğimizde olduğunu ben bir kez daha vurgulamak şartı ile her bir engellimizin mutlaka istihdam görmesi noktasında mücadelemizin sürdüğünü de belirtmek istiyorum. Bu sene içerisinde biz bunu bakanlıkla da görüşüyoruz sürekli istişare ediyoruz.

PİCTES öğretmenleri vardı biliyorsunuz. PİCTES öğretmenleri ile ilgili hiç kimse duyarlılık göstermezken ben MHP'nin Milletvekili olarak bu konuyu gündeme taşıdım ve bir sene boyunca bunun mücadelesini yürüttük PİCTES öğretmenlerimizle birlikte. Kimdi PİCTES öğretmenlerimiz? Suriye'den gelen sığınmacıların çocuklarını eğiten öğretmenler. Bakın, bu işe şöyle bakmamak gerekiyor. Onlara eğitim verilmemesi değil, bunlar toplumsal bir yara haline gelecek. Yarın öbür gün benim çocuklarımın benim torunlarımın başına bela olacak potansiyele sahip maalesef. Eğitilmezlerse, yönlendirilemezlerse, doğru şekilde entegrasyonları yapılamazsa bu insanların mahalleleşiyorlar artık bu yüzden bunun önüne geçmek gerekiyor. Suriye'de yürütülen savaş. Bu neyin savaşı? Oradaki toprak bütünlüğünü sağlamak üzere bizim kahraman Türk ordumuzun yürütmüş olduğu mücadeledir. Ben buradan kahraman Türk ordumuza tekrar dualarımı göndermek istiyorum. Orada zulme uğramış olan insanlara biz bugün sahip çıktık. Sahip çıktığımız bu insanların eğitimlerini üstlenen PİCTES öğretmenlerimizle ilgili Ağustos ayında görev süreleri bitecekti mücadele ettik, ek 3 ile 5 sene arasında kaynağını bakanlık buldu. Bir sene kadar mücadelemiz sonunda ve bu müjdeydi. PİCTES öğretmenlerimiz isteriz ki kalıcı olsun. Bunun gibi düzenlemeler yapılırken bizler hep şunu söylüyoruz. Mağdur kitlelerin sorunlarını önümüze alıyoruz ve diyoruz ki; evet bu parti politikamıza uygun ve vatan millet adına da gerçekten çalışma yapılması gereken mücadele edilmesi gereken konular. Parti politikamızın uygunluğunun yanında kendimizin de inanmışlığı söz konusu. Bunların hepsini harmanladığımızda mücadele çok kuvvetli oluyor. Sizler birlikte, mağdur kitlelerle birlikte bir güç birliği oluşturup sonuçlar elde ediyoruz çok şükür. Bu mücadelelerimiz hep sürecek.

KAMUYA PERSONEL ALIMLARI

Serhat KARAMAN:

Dedim ya 2016 KPSS'ye milyonlarca aday katıldı. Merkezi atama yapıldı ve 2 bin, 3 bin kişi alınıyor. Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, GTHB, KGM, Gençlik ve Spor Bakanlığı vb diğer bakanlıklar alım sayıları verildiği halde ilanlar bir türlü yayınlanmıyor, siz bakanlıkların personel alım ilanları hakkında ne diyeceksiniz?

Arzu ERDEM:

Şöyle biz mesela Sağlık Bakanının o açıklamayı yaptığı gün daha doğrusu açıklama yapmadı. O gün Meclisteydi Sağlık Bakanı. Biz orada sorduk, kayıt dışı sorduk bunu. Sağlık Bakanı 9 bin kişi ile alakalı Perşembe günü gibi açıklanacak dedi. Tabi dağılımlar belli değildi o zaman, sonra dağılımlar belli oldu ama dediğiniz gibi daha kılavuz yok. Adayların nasıl müracaat edecekleri belli değil. Şimdi biz aşama aşama sonuca doğru ilerliyoruz. İlerlerken zorlanıyor muyuz? Zorlanıyoruz. Mücadele ediyor muyuz? Ediyoruz. Hakikaten çok yoğun bir mesai sarf ediyor muyuz? Ediyoruz. Ama biz milletimiz ve gençlik için yaptığımız her şeyin helal olduğunu biliyoruz.

Bu konuda da mücadelemiz sürecek. Bakanlıklarla temaslarımız sürüyor. Bakanlık Müsteşarlarıyla görüşüyoruz. Ben en kısa zamanda açıklanan rakamlar doğrultusunda alımlarla ilgili izlenecek yol; kılavuzun açıklanması gibi bu konu ile ilgili tabi her bir gecikme bu kez KPSS'ye girmiş olanları diğer KPSS geldiği için sıkıntıya sürüklüyor. Onun için bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Konuşmam olduğunda ben bunu gündeme taşımak istiyorum. Özellikle açıklanan rakamlara göre kılavuzların açıklanması alım konusu gecikmenin olmaması gibi bir talebin olduğunu mutlaka gündeme taşıyacağım. Ama bilinsin ki biz bunun takibini sadece TBMM çatısı altında kürsüden basından yaptığımız önergelerle değil hakikaten Bakanlık müsteşarları ve Bakanlara da bizzat bu konu ile ilgili bizim kardeşlerimizin taleplerini iletmek suretiyle onların da vicdanının bu konuda belli bir seviyede tutulması noktasında elimizden geleni yapıyoruz ve harekete geçmeleri yönünde de biz üzerimize düşen tazyiği bu tarafa doğru yapmaya çalışıyoruz. Bir muhalefet partisi olarak her ne kadar ittifak halinde olsak da bizim ittifakımızın kriterleri belli. Vatan mücadelesinden tutun terörle mücadeleye kadar ortak noktalarda vatanımızın milletimizin bekası için yürütülecek olan tüm mücadelelerde ama özellikle vatandaşlarımızın çözümü geciktirilmiş sosyal sorunlarla ilgili biz üzerimize düşeni yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz.

İMD ATAMALARI

Serhat KARAMAN:

5 yıldır İMD ataması yapılmıyor. Bu kişilerin bir iki ay içerisinde sertifika süreleri dolacak. Adayların sizlerden talebi soru önergesi vermeniz ve bu konuyu gündeme taşımanız.

Arzu ERDEM:

Biz o konu ile ilgili bir çalışma yaptık mı bakacağım. Demek ki siz söylediğinize göre yapmamışız. Ama o konuda da çalışmamızı yapacağız.

BEDELLİ ASKERLİK

Serhat KARAMAN

: Milyonlarca gencimiz bedelli askerlik bekliyor. İş ve ailevi sebeplerce askere gidememiş, yaşı geçmiş gençlerimiz sürekli sosyal medyada gündemdeler. Bakaya kalanların Evlerine , işlerine tebligat yollanıp işten atıldıklarını söylüyorlar. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir girişiminiz olacak mı?

Arzu ERDEM:

Şimdi biz hem MHP'liyiz hem de gerçekten milliyetçi ülkücüyüz. Bizler şimdi şöyle düşünün; 20, 21 yaşındaki evlatlarımızın bugün cephede zeytin dalında mücadele ettiği askerlik görevini yerine getirip bugün toprağa düşen şehitlerimizin anısını göz önünde bulundurduğumuzda Güneydoğu Anadolu'da mücadele eden, terörle mücadele ederken yaralanmış olan gazilerimiz ve şehitlerimiz var. Kıbrıs savaşında Kore gazilerimiz, Kıbrıs gazilerimiz muhalif gazilerimiz şehitlerimiz bunların tamamı ruhu ve bunların vebaliyle bizler bu koltuklarda oturuyoruz. Askerlik görevinin ne kadar mukaddes bir görev olduğunu biz her yerde her zaman söylerken bedelli askerlikle ilgili parti politikalarımız ortada. Kardeşlerimiz bize atama sorunu ile gelsinler, sosyal sorunlarla ilgili gelsinler ama bu kadar kutsal bir görevin bedelliye dönüştürülmesi askerliğe bir bedelin biçilmesi noktasında MHP bugüne kadar böyle bir şey yapmadı hep açıklamamız da o yönde oldu. Askerlik görevi, vatani görev bir şereftir ve bu görevin yerine getirilmesi mutlaka gerekir. MHP'nin tavrı tutumu belli. Bunu da tekrar arkadaşlarımıza buradan duyurmuş olayım. Her birini alınlarından öpüyorum Bu vatan için asker olmanın, bu vatan için o üniformayı giymenin inanın ben kadın olarak keşke deseler ki kadınlara askerlik zorunlu bugün giderim.

EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR

Serhat KARAMAN:

EYT'ler küçük de olsa bir müjdeli haber bekliyorlar. Çalışma Bakanı böyle bir durumun gündemde olmadığını belirtmişti. Sizin son duyumlarınız nedir? Böyle bir çalışma var mı?

Arzu ERDEM:

Emeklilikte yaşa takılanları da yine aslında gündeme ilk taşıyan biz olduk. Şöyle ki; hem kanun teklifi verdik, hem emeklilikte yaşa takılanlarla birlikte bir basın açıklaması yaptık burada hem de şunu söyledik. Dedik ki; 1999 senesinde emeklilik yasası değişti. Hatta bizi suçlayanlar oluyor. MHP koalisyon ortağıydı sizin zamanınızda çıktı bu kanun diye bizi suçlayanlar oluyor. Evet doğru bizim zamanımızda çıktı ama deprem ile ilgili bir yardım niteliğinde çıktı biliyorsunuz ama kaldı. Normalde depremden sonra özellikle bu ara dönemde bunla ilgili tekrar revizyona gidilmesi gerekiyordu. Biz şurada şunu söylüyoruz. Diyoruz ki; EYT'ler hakkında iki unsur var. Bir yaş ile ilgili çok uzun bir süre attı. İki, yaşı beklerken SGK'dan istifade edemiyor.

Yani sosyal güvencesi yok. Onun için hastalandı, tedavi ihtiyacı oldu, kaza geçirdi bununla ilgili bir adaletsizlik söz konusu. Biz Sayın Çalışma Bakanıma da bu konuyla ilgili yine soru önergemizi yönlendirdik. Bu konu hakkında kanun teklifimiz de hala bekliyor komisyonda. Emeklilikte yaşa takılanlar erken emeklilik istemiyor, bunu buradan onlar adına tekrar duyurmuş olayım. Yanlış anlaşılıyor bazen insanlar diyor ki erken emeklilik istiyorlar. Hayır, emeklilikte yaşa takılanlar, emeklilik prim gün sayıları dolmuş olmasına rağmen 8 sene, 10 sene, 15 sene ileriye attı emeklilik dönemleri. Şimdi burada büyük bir adaletsizlik ve anayasadaki hani bizim uygulamalar noktasında bir haksızlık bir adaletsizlik söz konusu. Biz bunun giderilmesi için çalışmamızı sürdürüyoruz. Mücadelemizi sürdüreceğiz. En azından şu yapılabilir, SGK'dan istifade etmeleri noktasında bedelsiz SGK ile ilgili bağları devam edebilir. Oradaki fark 15 sene ise yarıya indirilebilir. Ben illaki tamamen birden bire hepsi emekli edilsin demiyorum.

Sayı olarak da bakıldığında en büyük muamma o. Kaç tane EYT var diye biz Bakanlığa defalarca sorduk cevap alamadık. Sayılar çok büyük gösteriliyor ama ben emeklilikte yaşa takılanlar platformu ile bire bir görüştüğümde 600 bin ile 700 bin arasında olduğu söyleniyor. Bakanlığın telaffuz ettiği rakamlar yazılı olarak gelmedi, 3 - 5 milyon civarında bir sayı yok. Şunun mu yapılması gerekiyor: bir, bu insanların öne çekildiği zaman iki sene üç sene beş sene aktuel denge bozulacak diyorlar ya hakikaten ne kadar külfet getiriyor? O zaman da ben şunu söylüyorum, diyorum ki; onlar bizim öz evlatlarımız sayı 600 bin 700 bin e biz 3,5 milyon Suriyeliye, şimdi yeni doğanlarla birlikte 4 milyon Suriyeliye 30 milyar dolar harcayabilen bir ülkeysek o zaman bizim öz evlatlarımıza harcayacağımız her kuruş helal. Bunu da buradan tekrar sizin vasıtanızla duyurmuş olayım.

Serhat KARAMAN:

İİBF'liler Atama  mağduriyeti, Emlak ve Emlak Yönetimi bölümü mezunlarının mağduriyeti, Medya Okur Yazarlığı dersinin zorunlu olması talebi, Aile Bakanlığı ek ders karşılığı çalışanların kadro alamaması, Staj Mağdurları ,ASDEP alımlarının 2019'a ertelenmesi, taşeronlarda hiç bir kural yokken sonradan yüzde 70 kuralının çıkartılması ve kapsam dışı kalanların kadroya alınmaması vb ... Bunlar adayların mağduriyeti. Bu konular hakkında neler düşünüyorsunuz?

Arzu ERDEM:

Ben buradan hepsine sizin vasıtanızla selam göndereyim. İİBF mezunları, Aile Bakanlığına bağlı çalışan farklı farklı sadece ek ders değil bir sürü aslında grup var. Biz onların bize müracaatlarının her birini değerlendiriyoruz ve değerlendirirken de hayretler içerisinde kalıyoruz. Diyoruz ki; nasıl yani, olabilir mi böyle bir şey? Ek ders karşılığı çalışanlarının özlük haklarına baktığımız zaman hakikaten anayasanın temel hakları noktasında devletin çalışanına sağlaması gereken haklarla bir aykırılık olduğunu görüyoruz. Staj mağduriyeti var, staj ve çıraklık dönemlerinin sigorta başlangıç sayılması. Yani devlet şimdi sigortasız eleman mı çalıştırıyor?

Kaza sigortası yapıyor sadece. E olur mu böyle? Şimdi bunların hepsine baktığımızda birikmiş kocaman yığın haline gelmiş biraz önce saydığınız diğer alanların tamamı yığın haline gelmiş maalesef önümüzde sorun olarak duran ve hep Türk gençliğini ilgilendiren sıkıntılar. Düşünün ki umudunu yitiriyor. Geliyor 25 yaşına bir bölümden mezun olmuş ve reel sektörde iş bulamayacağı bazı bölümler. Bu bölümler hakikaten devlette istihdam sağlanması gereken bölümler. Bunlarla ilgili yaptığımız her çalışma TBMM sayfasında soru önergesi olarak da var, kanun teklifi olarak da var. Çok etkin bir çalışma. Hani merhale merhale yol alıyoruz. Herhalde en çok Milletvekili olarak bakıldığı zaman müjdeli haber verebilen Milletvekili olduğum için de bu anlamda hakikaten bende biraz daha umutla çalışıyorum. O açıdan bize gelen kardeşlerimiz de hep aynı şey ile geliyor. "Biz MHP Milletvekili Sayın Arzu Erdem'e gidersek sorunumuz gündeme taşınır, çözüme bile gidebilir" diyerek o şekilde geliyorlar. Rabbim bizlere güç kuvvet versin o kardeşlerimizin canı gönülden söylüyorum ben bunu sorun olarak da görmüyorum.

Haklarının mutlaka iadesi ve haklarının tespit edilmesi noktasında biz vesile olalım. Bunu her kürsü konuşmasında da gündeme taşıyorum. İki yıllık bölüm mezunu kardeşlerimiz var. Reel sektörde asla ve asla ön lisans mezunları çalışamayacak. Balıkçılık bölümü mezunu mesela reel sektörde ne yapabilir? Mutlaka devletin milli projelere dönmesi şart. GTHB'ye biz bunu sürekli söylüyoruz. Milli projeler üretelim bu projelerde de bu kardeşlerimizi istihdam edelim. Gıda mühendisleri reel sektörde nasıl çalışacak? Bunlar hakkında biz bir dosya yapmıştık. O dosya 5 - 6 sayfaydı sorunlar ve yaptığımız çalışmalar olarak. O dosya şimdi klasör haline geldi. O kadar fazla birikmiş sorun var ki bakın bizim her birimizin vebali bakın her birimiz o vebal altındayız çözümü geciktirilmiş sosyal sorunlara bir bir çözüm bulmak zorundayız. Bunlar mali karşılığı olanlar, manevi karşılığı olanlar. İşte gazilerimize bakıyoruz manevi beklenti içerisindeler.

Aradaki farkların giderilmesi, bugün dünya korucular günü. Korucuların bir korucu kanunu yok. Korucu kanunu ile ilgili kanun teklifini biz verdik. Orman Bakanlığının bir orman kanununa tabi şuan onlar. Daha önce gönüllü çalışıyorlardı, Allahtan güvenlik korucusu oldular 1510 TL maaş alıyorlar. 1510 TL maaş ile nasıl geçinebilir bir korucu? Düşünün hiç bir şeyi yok yani. Evinde 8 tane nüfusu bırakıyor gidiyor çıplak bedeni ile vatanı müdafaa ediyor. Bu ve bunun gibi gaziler arasında ayrımlar var. Kıbrıs gazisi, Kore gazisi, malul sayılmayan gaziler, terörle mücadele sırasında yaralanan gazi sayılmayanlar o kadar fazla sorun var ki. Biz bu sorunları üretmiyoruz. Bunlar önümüzde duran ve her birimizin aynı hassasiyeti göstermesi gereken sorunlar. Biz bu mücadeleyi yürüteceğiz. Biz milletimizin vekili olarak buradayız. Onlar asiller. O asillerin vekilliğini biz yapamazsak zaten bu koltuklarda oturmayalım.

KAMUPERSONELİ.NET - ÖZEL HABER

NOT: Yasal hakkımız saklı kalmak koşuluyla , Aktif link dahi verilse hiçbir ortamda kullanılamaz.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme