Sayıştay'ın 2018 yılı SGK raporunda çok sayıda usulsüzlük yapıldığı tespit edildi!
SGK ya çeşitli kalemler altında 16 yılda toplamda 448 milyar dolar para aktarıldı.Yıllık 450 Milyar TL dev bütçeli SGK ya bu ayrılan bütçe yetmedi ve 2018 yılı içerisinde toplam 150 Milyar TL daha aktarıldı.
SGK ya çeşitli kalemler altında 16 yılda toplamda 448 milyar dolar para aktarıldı. Yıllık 450 Milyar TL dev bütçeli SGK ya bu ayrılan bütçe yetmedi ve 2018 yılı içerisinde toplam 150 Milyar TL daha aktarıldı. Sebebi ise Sayıştay’ın Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK) için hazırladığı 2018 yılı raporunda ortaya çıktı.
Sayıştay'ın Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ilişkin 2018 raporu kurumdaki çok sayıda usulsüzlüğü ortaya çıkardı. Sayıştay’ın tespitine göre doğan bebek yok ancak bazı hastaneler SGK ya doğum faturası kesti. Raporda, kullanılan malzeme miktarı ile fatura edilen malzeme miktarı asındaki büyük fark dikkat çekiyor.
Sayıştay’ın tespitine göre hastalara vertigo veya üst solunum yolları enfeksiyonu gibi tanılar konulmasına rağmen SGK ya “sezaryen ve normal doğum işlemi” faturaları kesildi. İşlem açıklamalarında ve Kimlik Paylaşım Sisteminde yer alan bilgilerde ise doğum yapıldığına ilişkin bir bilgi ya da nüfus verisi olmadığı anlaşıldı.
KULLANILAN MALZEME 1, FATURA EDİLEN MALZEME 48
Sayıştay’ın raporuna göre sağlık hizmet sunucularınca yapılan bazı işlemlerde ameliyatlarda kullanılan malzeme miktarları ile SGK ya faturalandırılan miktarlar arasında büyük farklılıklar olduğu tespit edildi. Örneğin, Ortopedi ve Travmatoloji branşında ameliyat bilgilerinde bir hasta için 1 adet Femoral Stem kullanıldığı belirtilmiş olmasına rağmen faturalandırılan sayının 48 adet olduğu ortaya çıktı. Yine başka bir örnekte bir hasta için 2 adet diz primer tibial komponent kullanıldığı belirtilmiş olmasına rağmen 48 adet malzemenin faturalandırıldığı görüldü. Örnek olarak seçilen işlemler için toplamda 21 bin 250 TL tutarında malzeme kullanılmasına rağmen sisteme fazla girilen malzemeler nedeniyle 949 bin 430 TL tutarında faturalandırma yapıldığı ortaya çıktı.
SGK’ nın bu tespitlerle ilgili cevabını tatmin edici bulmayan Sayıştay “Kontrollerin etkin çalışmadığı görülmektedir.” uyarısı yaptı.
Bu veriler sadece birkaç örneğin incelenmesiyle ortaya çıkan usulsüzlükler. Tüm faturaların incelenmesi durumunda ortaya çıkacak usulsüzlüğün boyutunun çok büyük rakamlara varması bekleniyor.
ÖLÜLERE 1 MİLYON LİRALIK SAĞLIK HİZMETİ FATURASI KESİLDİ
Sayıştay, vefat eden kişilere, ölüm tarihlerinden sonra sağlık tesislerince işlem yapılarak, bedellerinin SGK ya faturalandırıldığını da ortaya çıkardı. Rapora göre, bazı örneklerde, sigortalının vefatından bir yıl sonra dahi, hastanelerce işlem yapılarak SGK ya faturalandırma yapıldığı görüldü. Sayıştay, “2018 yılı içinde 411 sigortalıya, ölüm tarihinden sonra sağlık tesislerince 956 bin TL tutarında işlem yapılarak Kuruma faturalandırma yapılmıştır.” tespitinde bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, AKP döneminde SGK’nın geldiği nokta hakkında bazı rakamsal değerlendirmelerde bulundu. SGK’nın bir kara delik olduğunu söyleyen Erdoğdu, SGK’ya devlet bütçesinden aktarılan onca paraya rağmen 647 milyar TL açığının olduğunu iddia etti.
Aykut Erdoğdu, son 16 yılda SGK ya bütçeden, 448 milyar dolar aktarıldığını açıkladı. Türkiye'nin toplam dış borç stokunun 453 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğdu, “Bu durum, bütçeden SGK'ya yapılan transferlerin, Türkiye’nin dış borç stoku kadar olduğunu gösteriyor” dedi. SGK’nın resmi verilerine göre SGK 2019 yılında da en az 47 milyar TL açık verecek. Erdoğdu yaptığı açıklamada, SGK'nın gerçek açığını hesaplamak için devlet katkısını da dikkate almak gerektiğini vurguladı ve “Bütçeden SGK ya yapılan transferler de her yıl artmaya devam ediyor. 2018 bütçesinde SGK ya 150 milyar TL transfer yapıldı. 2003-2018 yıllarındaki SGK'nın açığına devlet katkısı da eklenerek gerçek açık rakamı hesaplanırsa, SGK açığı toplamda 647 milyar TL'ye ulaşmış görünüyor. Çeşitli kalemler altında SGK ya transferin 16 yıllık toplamı ise 448 milyar doları geçti” dedi.
YÜZDE 14'Ü SİSTEM DIŞINDA
Sosyal güvenlik sisteminin sürekli açık verdiğini, bu açıkların finansmanının bütçeye yük oluşturduğunu vurgulayan Erdoğdu, “Sürekli verilen açıklara karşın 2018 yılı verileri, 12 milyon yurttaşın, nüfusun yüzde 14'ünün sosyal güvenlik sisteminin kapsamı dışında olduğunu gösteriyor” diye konuştu. Erdoğdu, Erken emeklilik uygulaması, prime esas kazancın düşük gösterilmesi, kayıt dışı istihdamın yüksekliği, prim tahsilat oranının düşüklüğü ve çıkarılan afların, sosyal güvenlik sisteminin gelirlerini azalttığını ifade etti.
Sayıştay’ın SGK raporunda SGK’nın, alacaklarının mali tablolarda tam, doğru ve zamanında muhasebeleştirilmemesi ve raporlanmaması da saptandı.
Kurumun mali iş ve işlemlerinin muhasebeleştirilmesi, ölçümü ve sunuluşunu ortaya koyan malî tabloların, tahakkuk esaslı muhasebe çerçevesinde hazırlanmaması nedeniyle, Kurumun mali sisteminin, cari ve geçmiş dönemde Kurum alacağına dönüşmüş tutarların gerçek durumunu göstermediği, alacakların yönetiminde mali saydamlığın ve hesap verilebilirliğin tam olarak sağlanmadığı görülmüştür.
5018 sayılı Kanun’un “Muhasebe Sistemi” başlıklı 49’uncu maddesinde; “Muhasebe sistemi; malî raporların düzenlenmesi ve kesin hesabın çıkarılmasına temel olacak ve karar, kontrol ve hesap verme süreçlerinin etkili çalışmasını sağlayacak şekilde kurulur ve yürütülür. Kamu hesapları, kamu idarelerinin gelir, gider ve varlıkları ile malî sonuç doğuran ve öz kaynağın artmasına veya azalmasına neden olan her türlü işlemler ile garantilerin ve yükümlülüklerin belirlenmiş bir düzen içinde hesaplara kaydedilerek, yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla tutulur.” Aynı Kanun’un “Kamu Gelir ve Giderlerinin Yılı ve Mahsup Dönemi” başlıklı 51’inci maddesinde; “Kamu gelir ve giderleri tahakkuk ettirildikleri malî yılın hesaplarında gösterilir. Bütçe gelirleri tahsil edildiği, bütçe giderleri ise ödendiği yılda muhasebeleştirilir.
Kamu hesapları malî yıl esasına göre tutulur. Malî yılın bitimine kadar fiilen yapılmış olan ödemelerden mahsup edilememiş olanların, ödenekleri saklı tutulmak suretiyle, mahsup işlemleri malî yılın bitimini izleyen bir ay içinde yapılabilir.’’ şeklindeki düzenlemelerle muhasebe sisteminin temel ilkeleri ortaya konulmuştur.
Ayrıca, mali tabloların sunulmasına ilişkin ilkeleri belirleyen 1 No'lu Devlet Muhasebesi Standardında da malî tabloların amacı belirtilmiştir. Buna göre, Kurumca düzenlenen malî tabloların amacı, idarenin malî durumu, performansı ve nakit akışları hakkındaki bilgileri sağlamaktır. Malî tablolar kamu idarelerinin, kaynaklarının dağılımı ve kullanımını, faaliyetlerinin nasıl finanse edildiği ve nakit ihtiyacının nasıl karşılandığını, faaliyetlerini finanse edebilme ve sorumlulukları ile taahhütlerini yerine getirebilme yeteneğini, malî durumu ve malî durumundaki değişiklikleri, faaliyetlerindeki performans, etkinlik ve başarısını, kendilerine sağlanan kaynakları bütçelerine uygun ve yasal şekilde kullanıp kullanmadıklarını, malî işlemlerinde saydam olup olmadıklarını gösterir. Bu nedenle malî tabloların, kullanıcıların karşılaştırma yapabilmelerini mümkün kılmak için önceki dönemin verilerini de içermeleri ve açıklamaları ile birlikte herkes tarafından anlaşılmalarını sağlayacak şekilde hazırlanmaları gerekir. Ancak bu şekilde malî tablolar, kamu idarelerinin varlıkları, yükümlülükleri, öz kaynakları, gelirleri, giderleri ve nakit akışları hakkında tam ve doğru bilgi verebilir.
SGK muhasebe hizmetleri, MOSİP adı verilen bir sistem üzerinden yürütülmektedir.
Sosyal Güvenlik Destekleme Primi Geliri, GSS Primleri (5510/60), Kamu Hizmetlerinde Çalışanlardan Prim Gelirleri (Memurlar), Ek Karşılık Primlerinin tahakkuk işlemleri MOSİP’te kayıt altına alınmaktadır. Diğer yandan 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b maddesi kapsamındaki primlerin tahakkuk işlemleri ile süresinde ödenmeyen 4/1-a kapsamındaki primlerin gecikme cezası ve zamlarının tahakkuk işlemleri ise, MOSİP dışındaki sistemlerde (güvence ve işveren sistemleri) gerçekleştirilmektedir. Ayrıca yılı içerisinde MOSİP’te tahakkuka bağlanıp tahsil edilemeyen 4/1-a prim tahakkukları da dönem sonunda hesaplardan çıkarılarak, diğer sistemlere aktarılmaktadır. Geçmiş dönemlere ait prim tahakkuklarının
MOSİP sistemi ile bağlantısının kesilmesi, yapılan tahsilatların tahakkuklarının kapatılamamasına neden olmaktadır. Bu durum, Kurumun alacak rakamlarının tam ve doğru bir şekilde sunulmasını engellemektedir.
Kurum kayıtlarına göre; muhasebe ve raporlama sistemi dışında diğer bilgi sistemlerinde takip edilen;
31.12.2017 tarihi itibariyle 4/1-a kapsamında 46.182.042.702,69 TL, 4/1-b kapsamında
25.725.894.044,66 TL,
31.12.2017 tarihi itibariyle icraya intikal etmemiş ve yapılandırma başvurusu yapılmamış 43.517.022.370,64 TL,
31.12.2017 tarihi itibariyle yeniden yapılandırılan toplam 16.326.608.181,62 TL,
31.12.2017 tarihi itibariyle icra takibinde toplam 28.384.400.256,60 TL, tutarında prim aslı alacağı bulunmaktadır.
5018 sayılı Kanun’da, gelir ve giderlerin muhasebeleştirilmesinde tahakkuk esaslı bir sistem öngörülmüştür. Buna göre, kurulacak muhasebe sistemi, malî raporların düzenlenmesi ve kesin hesabın çıkarılmasına temel olacaktır.
Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır. Bu amaçla; görev, yetki ve sorumlulukların açık olarak tanımlanması, kamu hesaplarının standart bir muhasebe sistemi ve genel kabul görmüş muhasebe prensiplerine uygun bir muhasebe düzenine göre oluşturulması, hükümet politikaları, kalkınma planları, yıllık programlar, stratejik planlar ile bütçelerin hazırlanması, yetkili organlarda görüşülmesi, uygulanması ve uygulama sonuçları ile raporların kamuoyuna açık ve ulaşılabilir olması gerekir.
Kamu idaresi cevabında; özetle, Sosyal güvenlik mevzuatı ve uygulamasından kaynaklı bazı sebeplerden dolayı mevcut sistemlerde bazı mali işlemlerin muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasında zorluklar yaşandığı; bu itibarla hem sosyal güvenlik mevzuatı hem de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümleri dikkate alınarak Kurumun tüm mali işlemlerini içerecek şekilde bütünleşik bir anlayışla entegrasyon çalışmalarının devam ettiği, ifade edilmiştir.
Sayıştay’ın 2018 yılı SGK raporunun tam metnine ulaşmak için
BURAYI TIKLAYINIZ
Bakmadan Geçme





