Tonlarca elma ve patates üreticinin elinde kaldı!
Çiftçilerin son durumu hakkında mecliste bilgilendirme yapan Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, onca emek vererek üretilen tonlarca elma ve patatesin pandemiden dolayı satamadıklarını ve ellerinde kaldıklarını ve durumdan kaynaklı çKayseri'de çiftçilerin ç
Çiftçilerin son durumu hakkında mecliste bilgilendirme yapan Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, onca emek vererek üretilen tonlarca elma ve patatesin pandemiden dolayı satamadıklarını ve ellerinde kaldıklarını ve durumdan kaynaklı çKayseri'de çiftçilerin çok zor durumda olduklarını dile getirdi.
Ataş, yaptığı konuşmasında; ''Elma ve patates yetiştiricilerinde ülkemizin lokomotifi Kayseri üreticisi zordurumdadır. Ekonomik krizde vatandaşın alım gücünün düşmesinden ve pandemi sürecinin uzamasından dolayı Kayseri'deki elma ve patates üreticilerimizin tonlarca ürünü ellerinde kalmıştır. Yahyalı'daki elma üreticileri ve diğer ilçelerimizdeki patates üreticileri ellerinde kalan ürünlerini soğuk hava depolarında muhafaza etmek zorunda kalmıştır. Zaten zarar eden üreticilerimizin giderlerine bir de depolama maliyeti eklenmiştir. Şehir ve ülke ekonomisine katkı sunmak için ekonomik krizde bile zarar etme pahasına üretim yapmaya çalışan üreticilerimizin mağduriyetleri giderilmelidir. Her seçimde rekor oy verdikleri iktidarı hiçbir zaman yanlarında göremeyen çiftçilerimiz bir kez olsun Hükûmeti yanlarında görmek istemektedir diyor'' dedi.
CHP GRUBU ADINA ORHAN SARIBAL (Bursa): Tarımın sorunlarından bahsediyoruz. Aslında çok söze gerek yok, tarımın ya da bu ülkenin temel sorunu iktidardır, iktidarın tarıma nasıl baktığıyla ilgilidir. Çiftçinin bankalara borcu 2002 yılında 2,4 milyarken bugün sadece bankalar ve Tarım Krediye 140 milyar olmuşsa bunu araştırmayalım mı? Sormayalım mı, değerli çiftçiler, siz bu parayla ne yaptınız? Ev mi aldınız, arazinizi mi büyüttünüz, yat mı aldınız, kat mı aldınız, sormayalım mı? Elbette araştırmalıyız.
Yine, sormayalım mı iktidara, on sekiz yılda 114 milyar dolarlık ithalat var. Ya, evet, kuldan utanmıyoruz, zaten siyaseten de ahlak mahlak bitti. Allah aşkına, 72 milyon ton buğday 18 milyar dolar, 14 milyon pamuk 23 milyar dolar, 29 milyon ton soya 12 milyar dolar. Yem hammaddesi, ya şu ülkeye bakın, yem ithal, 130 milyon ton 58 milyar dolar.
Yetmez, 8,5 milyon büyükbaş, küçükbaş canlı hayvan, 302 bin ton kırmızı et, 8,8 milyar dolar; toplam 70-77 milyar dolara yakın hayvancılığa para. Öbür taraftan bakıyorsunuz, et ithal, canlı hayvan ithal, yem ithal; yerli ve millî tarım politikası, işte, AKP'nin yerli ve millî hikâyesi.
Yetmez, değerli arkadaşlar, destekleme, bu olacak bir şey değil. Bakın, destekleme, bir tarım politikası üzerine yapılır, bir planlama üzerine yapılır. Sizin yaptığınız destekleme planına göre Türkiye'de çiftçi yok olacak. Bugün 88 milyon, yarın 90 milyon, hepimiz müşteriyiz ve tüketiciyiz.
Yine, hepimiz dünyada 10 tane akraba yaptığımız şirkete aboneyiz.
Aynı zamanda, tabii, şöyle bir hikâye de var. Bu ithalattan birileri de para kazanacak. Nasıl mı?
Yani, yaptığınız desteklemenin adı tamamen yabancı şirketlerin Türkiye'deki bütün toplumu teslim almasına dair bir tutumdur, getirdiğiniz hiçbir çözüm önerisi yok. Niçin? Çünkü sorunu yaratanlar sorunu elbette çözemeyecekler. Bugün, yaşadığımız büyük bir travma var, çok büyük. Bu ülkeye, Romanya, Rusya ayçiçeği yağı vermese idi, sofralarımızda ayçiçeği yağı kesinlikle olmayacaktı.
Bakın, dünyada çok özel bir ülkeyiz. Neden biliyor musunuz? Dünyada bir ülke düşünün; çiftçisiyle küresel sermayeyi rekabet ettiriyor, çiftçisiyle Amerikan borsalarını rekabet ettiriyor, çiftçisiyle Almanya'nın, Fransa'nın Hazine Bakanlıklarını rekabet ettiriyor. "Türkiye" diye bir ülke, bu ülkenin çiftçisi, dünyanın global sermayesi, vahşi kapitalizm ve onun yerli iş birlikçilerinin vahşi politikalarıyla da rekabet ediyor.
Kısaca, elbette saatler sürer, anlatmak lazım, değerli milletvekili arkadaşlar, konuşmak lazım. Bakın, bugün paranız var, buğday ithalatı yapamıyorsunuz.
Toprak Mahsulleri Ofisi on gün önce bir ihale yaptı. 400 bin ton buğday alacaktı, 95 bin ton aldı. Neden arkadaşlar?
400 bin ton alacaktıysanız neden 95 bin tonda kestiniz? 95 bin ton alacaktıysanız neden 400 bin tonluk ihale açtınız? Yani paranız da olsa mülkünüz de olsa ithal edemeyeceğiniz günler geldi çattı yani AKP üretmez, AKP ithal eder. AKP hepimizi müşteri yaptı.
AK PARTİ GRUBU ADINA ZAFER IŞIK (Bursa) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; İYİ PARTİ grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Dünya buğday üretiminin 2020-2021 sezonunda 768 milyon ton olacağı, tüketiminin pandemi sebebiyle yüzde 1 artışla 753 milyon tona yükseleceği öngörülmektedir. Ülkemizin 2019 yılı buğday üretimi 19 milyon ton iken 2020 yılında yüzde 8 artışla 20,5 milyon tona yükselmiştir. Ülkemizin son on yıllık ortalama buğday üretimi 20,6 milyon ton olup yeterliliğimiz yüzde 100,5'tir. Ortalama yıllık tüketimimiz 18 milyon ton seviyesindedir. Yıllar itibarıyla tarla ürünlerinin ekiliş alanlarında daralma yaşanmakla birlikte birim alanında elde edilen ürün miktarında artış sağlanmıştır. 2002 yılında 210 kilogram dekar olan buğday verimi 2020 yılında 292 kilogram dekar olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılında tarla ürünleri ekiliş alanlarında 2019 yılına göre yüzde 1,4 artış sağlanarak 2020 yılında 15,6 milyon hektar alana ulaşmıştır. 2020 yılında bir önceki yıla göre buğday alanında yüzde 1,1, buğday üretiminde yüzde 8, buğday verimliliğinde yüzde 6 artış sağlanmıştır. Verim artışı, sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaşması ve çiftçimizin teknolojiyi daha fazla kullanmasıyla Bakanlığımızın yürüttüğü proje ve eğitim çalışmalarıyla sağlanmıştır. Ülkemizin tahıl üretimi son on sekiz yılda yüzde 20,6, 2020 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 8,1 artışla 37 milyon tona ulaşmıştır. Buğday ithalatı dâhilde işleme rejimi kapsamında ithal edilen ürünlerin fabrikalarda işlenerek, mamul madde hâline getirilerek ihraç edilmektedir. Uygulamayla sanayicinin kaliteli ürün ihtiyacının karşılanması yanında tesislerin tam kapasiteyle çalışması ve istihdamın artması sağlanmıştır.
Türkiye un ihracatında dünyada 1'inci, makarna ihracatında da dünyada 2'nci sıradadır. 2020 yılında 9,7 milyon ton buğday için 2,4 milyar dolarlık ithalat yapılmıştır. Buna karşılık 2,95 milyar dolarlık buğday ve mamulleri ihraç edilmiştir. Net 599 milyon dolar dış ticaret fazlası elde edilmiştir. Ülkemizin teknolojisi birçok ürünlerin yetişmesine imkân vermekle birlikte bu durum ürünlerin yetiştirilme alanlarında rekabete neden olmaktadır.
Bunun yanında ürün tercihinde çiftçi alışkanlığı da önemli rol oynarken bu ürünün alanının artırılması, o alanda yetiştirilen diğer ürün alanının daralmasına sebebiyet vermektedir. Bakanlığımız 2021 yılında arz açığı olan ürünlerin üretiminin artırılmasına yönelik olarak boş bırakılan, atıl olan ve nadas alanını tarımsal üretime kazandırmak amacıyla 81 ilde projeleri hayata geçirmektedir.
Sayın vekiller, bilindiği gibi Türkiye, Avrupa'da tarımsal hasıla üretiminde 1'incidir. Buradan bölgem olan Mudanya, Gemlik, Orhangazi, İznik havzasında yetişen dünyanın en kaliteli sofralık zeytinine Tarım Bakanımızın ve Cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu ürün desteğine de bölge halkı adına çok teşekkür ediyorum.
Bakmadan Geçme





