• Haberler
  • Gündem
  • Türkiye corona virüsü hakkında korkutan açıklama DSÖ'de geldi! Çok tehlikeli bir şey!

Türkiye corona virüsü hakkında korkutan açıklama DSÖ'de geldi! Çok tehlikeli bir şey!

Corona virüsü vakaları dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de artmaya başladı.DSÖ AVRUPA DİREKTÖRÜ KLUGE'DEN KORKUTAN AÇIKLAMA Türkiye corona virüsü vakaları ile ilgili korkutan açıklamayı BM bünyesinde görev yapan Dünya Sağlık Örgütü'nün Avrupa'dan so

Corona virüsü vakaları dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de artmaya başladı.

DSÖ AVRUPA DİREKTÖRÜ KLUGE'DEN KORKUTAN AÇIKLAMA

Türkiye corona virüsü vakaları ile ilgili korkutan açıklamayı BM bünyesinde görev yapan Dünya Sağlık Örgütü’nün Avrupa’dan sorumlu direktörü Dr. Hans Henri P. Kluge yaptı.

Haber

TÜRKİYE'DEKİ ARTIŞ TEDİRGİN ETTİ

Dünya genelinde corona virüsü vakalarının görüldüğü ülkeler hakkındaki veri ve yorumlarını aktaran Dr. Kluge, “Türkiye’de geçen hafta virüsün yayılmasında dramatik bir artış olmasından dolayı endişeliyiz. Vakaların yüzde 60’ı İstanbul’dan raporlandı” dedi.

İTALYA VE İSPANYA CORONA VİRÜSÜ VAKALARI DÜŞMEYE BAŞLADI

İspanya ve İtalya hakkında ise Dr. Kluge, “Her iki ülkede de günlük ölüm sayısı azalarak eşitleniyor. Almanya’da da geniş kapsamlı kamu sağlığı önlemleri alındıktan 10 gün sonra düşüş yaşandı” dedi.

Haber

SÜRECİN BİTTİĞİNİ DÜŞÜNMEK ÇOK TEHLİKELİ BİR ŞEY!

Ayrıca Kulge korona virüsü hakkında Dr. Kluge, “Bizim bu maratonda çok yolumuz var ve virüsle mücadelede yaptığımız atılım ve ilerlemeler aşırı derecede kırılgan. Bizim bu işte bir sona geldiğimiz ve sürecin bittiğini düşünmek çok tehlikeli bir şey. Bu virüs bir hataya ya da rahatlığa alan bırakmıyor. Stratejimizi değiştirmek, sokağa çıkma yasak ve kısıtlamalarını gevşetmek ya da fiziksel olarak uzak durma önlemlerini bırakmadan önce çok dikkatlice düşünülmeli” şeklinde konuştu.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ise COVID-19 için açıklanan ölüm ve vaka oranları ile ilgili önemli bir noktaya değindi. Bu verilerin paralellik içermediğine değinen TTB, Sağlık Bakanlığı’nın corona ölümleri için neden DSÖ’nün uluslararası kodları kullanmadığını sordu.

Adli Tıp ve Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. A. Coşkun Yorulmaz'ın yorumlarının yer verildiği açıklamada, bu durumun ölüm oranlarının az gösterilmesine yol açtığı vurgulandı.

TTB'NİN YAPTIĞI AÇIKLAMALAR ŞÖYLE;

Sağlık Bakanlığı Covıd-19 ölümleri için dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği uluslararası kodları neden kullanmıyor?

Pandemi gibi halkın büyük bölümünün sağlığını ilgilendiren acil durumlarda, mortalite sürveyansı salgının toplumdaki yaygınlık derecesini izlemek, halk sağlığı önlemlerine ve bunların etkisini ölçmeye rehberlik etmek için vazgeçilmez öneme sahiptir. Mortalite sürveyansının en önemli araçlarından biri ölüm belgelerindeki ölüm nedenlerinin takip edilmesidir. Ölüm belgelerinin doğru biçimde düzenlenmesi epidemiyolojik analizler ve halk sağlığı çalışmaları için doğru ve güvenilir bilgilerin oluşturulması için zorunludur.

DOĞRULANMIŞ OLGU SAYILARI İLE ÖLÜM SAYILARI ARASINDA PARALELLİK YOK

Türkiye'de COVID-19 pandemisinin ölümler üzerinden değerlendirilmesinde soru işaretleri bulunmaktadır. Son günlerde açıklanan ölüm sayıları epidemiyolojik dağılımlara uyum göstermemekte; doğrulanmış olgu sayıları ile ölüm sayıları arasında paralellik bulunmamaktadır. Kuşkusuz ölüm sayılarının artış göstermemesi çok memnuniyet verici bir durumdur, ancak dünyanın diğer ülkelerinde gözlenen örüntü ile örtüşmemesi dikkate alınması gereken bir durumdur.

KAYITLARA COVID-19 DİYE GEÇİLMİYOR!

Birliğimize bağlı hekimlerden yapılan bildirimler, bilgisayarlı tomografisi ve/veya klinik bulguları hastalığı desteklediği halde, PCR testi pozitif olmayan hastaların yaşamlarını yitirdiklerinde kayıtlara COVID-19 olarak geçmediği, bunun yerine ‘viral pnömoni', ‘doğal ölüm' veya ‘bulaşıcı hastalık' olarak geçebildiği biçimindedir.

Oysa Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) COVID-19 pandemisi sırasında ölüm kayıtları için iki farklı uluslararası kod önermektedir. Bu kodlar;

U07.1: COVID-19, virüs tanımlanmış (laboratuvar testi (PCR) ile kesinleştirilmiş olgular) ve U07.2: COVID-19, virüs tanımlanmamış şeklindedir.

DSÖ, (U07.2) kodunun, klinik ve epidemiyolojik olarak COVID-19 tanısı konulan ancak, laboratuvar testi ile kesinleştirilmemiş olası/kuşkulu olgular için kullanılması gerektiğini belirtmektedir (https://www.who.int/classifications/icd/covid19/en/). Ölüm bildirimlerinde de bu kodların kullanılması önerilmektedir (https://www.who.int/classifications/icd/COVID-19-coding-icd10.pdf?ua=1).

Ülkemizde, ölüm belgelerinin düzenlenmesi için kullanılan Ölüm Bildirim Sistemi (ÖBS) 06.04.2020 tarihi itibarıyla incelendiğinde; (U07.1) tanı kodunun karşılığında MERS COV HASTALIĞI, (U07.2) kodunun karşılığında AVİAN İNFLUENZA ENFEKSİYONU bulunduğu, tanı kodlarının DSÖ kararları neticesinde düzenlenmediği görülmektedir. Adli Tıp ve Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. A. Coşkun Yorulmaz'ın konuya ilişkin yazısı çarpıcıdır.

“ÖLÜM SAYILARININ AZ GÖSTERİLMESİNE YOL AÇIYOR”

Sağlık Bakanlığı'nın DSÖ tarafından önerilen kodları neden kullanmadığı merak konusudur. ABD'de Hastalık Önleme Merkezi (CDC) söz konusu kodların olabildiğinde spesifik olmasını, viral pnömoni gibi daha geniş ve spesifik olmayan tanımlamalardan kaçınılması gerektiğini önermektedir. Bu kodların DSÖ gibi uluslararası kuruluşların önerdiği biçimde kullanılmaması COVID-19 pandemisi sırasında ölüm sayılarının az gösterilmesine yol açmakta, böylece sorunun boyutunun tam olarak belirlenememesi ve alınması gereken halk sağlığı önlemlerinin yeterli düzeyde alınamaması riskini doğurmaktadır.

Sağlık Bakanlığı'nı hemen DSÖ tarafından belirlenen COVID-19 kodlarını kullanmaya, Şubat ayından itibaren ölüm kayıtlarını bu yaklaşım üzerinden gözden geçirmeye ve gerekmesi halinde sözel otopsi tekniğini uygulamaya çağırıyoruz. Ölüm kayıtlarının açılması halinde, Türk Tabipleri Birliği bu sürece katkı sunmaya hazırdır.

Kamu Personeli - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme